Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Arslan İle Tilki



   Ormanlar kralı arslan artık kocamış, hiç bir işe yaramaz olmuş. Pençesini bile kaldıramaz, karnını bile doyuramazmış.



   Kendi kendine "Bedenim yaşlandı. Ama aklım fikrim yerinde" deyip işi kurnazlığa vurmuş. Hasta gibi davranıp yataklara düşmüş.



   Arslanın hastalığı kısa zamanda tüm ormana yayılmış. Herkes kulaktan kulağa "Duydun mu? Kralımız hastalanmış!" diye fısıldaşmış.



   Adet bu ya; hasta olan , ziyaret edilir. Ormandaki hayvanlar da bir bir arslanın ziyaretine gitmişler. "Kralımız kuvvetten düşmesin" diye de yiyecek hazırlamışlar.



   Maymun kucak dolusu muz ile hindistan cevizi, ayı bir kavanoz bal, kurt kocaman bir parça et, sincap ağzına kadar dolu bir sepet ile ceviz götürmüş.



   Kurnaz arslan kendisini ziyarete gelen hayvanları yiyip yutmuş. Hediyeleri de depoya koymuş. Gülerek "Ne olur ne olmaz " demiş. "Ziyarete gelen olmazsa, depodakileri yerim."



   Böylece zavallı hayvanlar iyi niyetlerine kurban gitmişler.



   Günlerden bir gün tilki de arslanın hastalık haberini duymuş. "Bir gidip bakayım " diyerek arslanın inine gelmiş. Ama içeri girmeden uzakta durmuş.



   Arslan yalandan inlemiş "Tilki kardeş, niye uzakta duruyorsun? Yanıma gel de konuşalım ".



   O zaman kurnaz tilki "Gelmesine gelirim arslan kardeş, ama günlerdir senin inini gözlerim. İçeri giren ziyaretçiler bir türlü dışarı çıkmıyor. Ben de onlar gibi kurban olmak istemem " demiş.



   O günden sonra arslan, krallığını bilmiş; kurnazlığı da tilkiye bırakmış.


Hikayeler