Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Ebu Zer'e Bir Mektup




Ebuzer'e bir mektup geldi, açıp okudu. Uzak yoldan gelmişti. Bir şahıs ondan, kendisine mükemmel bir öğüt yazmasını rica ediyordu. O,

Ebuzer'in, Resül-i Ekrem (s.a.v) kendisine ne kadar teveccühü olduğunu, Resul-i Ekrem (s.a.v)'in ona ne kadar lütuf ettiğini yüksek ve manalı sözlerle ona hikmet öğrettiğini bilenlerden biriydi.

Ebuzer cevapta yalnız kısa bir cümle yazdı: ?Halktan en çok sevdiğin kimseye karşı herhangi bir kötülük veya düşmanlık yapma.? Mektubu kapatıp gönderdi.

O şahıs, Ebuzer'in mektubunu açtıktan sonra okudu. Fakat ondan hiç bir şey anlıyamadı. Kendi kendine ?ne yani? Maksat nedir? ?Halktan en çok sevdiğin kimseye karşı herhangi bir kötülük veya düşmanlık yapma.? Ne demek acaba? Bu açık bir açıklama mıdır, bir adamın sevdiği kimseler olsun da onların en azizine kötülük mü yapsın? Kötülük yapmayacağı gibi malını, canını ve varlığını bile ayakları altına döküp feda eder ona? dedi.

Diğer taraftan kendi kendine: Bu cümleyi söyleyen kişinin, önemli bir kimse olduğunu unutmamak gerekir, dedi. Bu cümleyi söyleyen Ebu Zer'dir. Ebu Zer ümmetin Lokman'ıdır. Hekimce bir aklı vardır. Başka çare yok, kendisinden açıklamasını istemen lazım.

Tekrar Ebuzer'e bir mektup yazdı ve açıklama istedi.

Ebuzer cevabında şöyle yazdı: Kişilerin en sevgilisi ve en azizinden maksadım, kendi nezrinde, ?sensin? başka birisi değil. Sen kendini halktan daha çok seviyorsun. Öyleyse, sana aziz olanların en sevgilisine düşmanlık yapma. Yani kendine düşmanca davranma, acaba insanı, suçlu bir duruma düşüren her hata ve günahtan dolayı zararın doğrudan doğruya kendisine döneceğini, ve kendi eteğine yapışacağını bilmiyor musun?[1]




[1] - İrşad-ı Deylemi.


Hikayeler