Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Dokunuş




Haşir meydanındaki insanlar, ebed ülkesine uçmak için sabırsızlanıyordu. Peygamberler, şehitler ve büyük veliler için, herhangi bir zorluk yoktu. Ancak diğerleri, "elli bin sene sürer" denilen bu yolu, dünyadaki hayatlarının karşılığı olan bir vasıta ile asmak durumundaydı. Her insan, sevap ve günahlarını oraya döküp ince hesaplar yaparken, sermayeleri yetmeyen bazı gençler bir araya geldiler ve kendilerine gözcülük eden meleğe başvurarak:

- Bizler dünyada iken meşhur bir yarışmaya katılmış ve ellerimizi günler boyu süren bir sabırla lüks arabaların üzerinden çekmeyerek onları kazanmıştık!. dediler. Bu gayretimize karşılık o arabaların verilmesini istiyor ve bu zorlu yolu, onlarla aşmayı planlıyoruz.

Melek, yarışmanın detayını öğrendikten sonra:

- Yanlış şeye dokunmuşsunuz!. dedi. Sizin arabanız, o yolda gitmez!.

Gençler, biraz ilerideki insanları göstererek:

- Şuradaki insanların da bir şeylere dokunduğu söyleniyor, diye itiraz ettiler. Ama şimdi Cennet'e uçuyorlar.

- Evet!.. dedi, melek. Onlar da dokundular. Hem de günde sadece bir saatçik.

- Bir saat mi?. diye atıldı gençler. Oysa bizler günler boyu çekmedik elimizi. Uyumadık, aç kaldık, nerdeyse oluyordu. Peki onlar nelere dokundular?

- Seccadeye!. dedi melek. Küçük bir seccadeye. Şimdi ise onlarla uçuyorlar.



Hikayeler