Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Kâdı'nın Huzurunda




Şikayetçinin biri, şikayetini zamanın iktidarlı halifesi Ömer İbnü'l-Hattab'a iletti. Dava taraflarının hazır olması ve davanın müzakere edilmesi gerektiğinden Ömer, kendisinden şikayet edilen (Davalı) Emirü'l-Müminin Ebi Talib (a.s) ve diğer tarafı (Davacıyı) çağırdı. Kendisi kadılık makamına oturdu. İslami kurallara göre her iki dava tarafının yanyana oturmaları gerekir. Mahkemede eşitlik mahfuz kalır. Halife davacıyı adıyla çağırdı ve karşısındaki belirli bir yere oturmasını emretti. Sonra Ali'ye döndü ve dedi: ?Ya Ebe'l-Hasan davacı'nın yanına otur.? Bu cümleyi işitince Ali (a.s)'nın suratı asıldı, yüzünde rahatsızlık izleri görüldü. Halife ?Ya Ali; hasmın yanına oturmak istemiyor musun?? dedi.

Ali (a.s): Benim rahatsızlığım davacının yanına oturmaktan değil aksine; senin, adaleti tamamen riayet etmemendendir. Çünkü ismimi hürmetle söyledin ve künyemle hitab ettin, Ya Ebe'l-Hasan dedin.

Fakat karşı tarafın ismini çok sade söyledin. Üzülmemin ve rahatsızlığımın nedeni buydu.[1]




[1] - El-İmam Ali Savt ul-Adalet il-İnsaniye. s.40, ve Bk. İbni Ebi'l-Hadid Beyrut, c. 4, s. 185.


Hikayeler