Hikaye | Kategoriler | Hikayeler

Cahil Cesur Olur



   Köylünün biri, sığırını ahıra bağladı. Gece bir aslan geldi, sığırı yedi, onun yerine oturdu.



   Köylü sığırını merak etmişti, onu yoklamak istedi geceleyin ahıra gitti. Sığırını zannederek arslanın vucudunu okşuyor, sırtını kaşıyordu.



   Arslan, karnı tok olduğu için sesini çıkarmıyor, köylü için de şöyle düşünüyordu:



   - "Eğer hava fazla aydınlık olsaydı, bu adamın korkudan ödü kopardı. Beni böyle küstahça kaşıması, gece vakti kendi sığırı sanmasındandır."





ÖĞÜTLER:



   Doğruyu araştırmadan, kendi zannına göre hareket eden yanılır.



   Çağlar boyu zulmet ve nur, hak ve bâtıl, doğru ve yanlış sürekli çarpışmıştır. Her iki kesimden de insanlar ola gelmiştir.



   Zar atarken besmele ile atanlara, yahut sahneye Allah'ın hoşlanmadığı bir tarzda çıkarken besmele çekenlere hep rastlamışsınızdır.



   İşte bunlar kendi sığırını zannederek vahşi arslanı kaşıyan köylü gibidir.



   Nasıl yaşarsanız öylece inanırsınız. Yaşam tarzları Allah'ın kurallarına göre olmayan bazıları, dürüstçe hareket edip "Bizim yaşantımız hatalı demiyor da, dini inançlarını yaşam tarzlarına göre ayarlıyor.



   Yamadık dünyayı, yırtarak dinimizden.



   Din de gitti, dünya da gitti elimizden.



   Hak gelince bâtıl zâil/yok olur. Görüşlerindeki noksanlık yüzünden hakla batılı karıştıranlar, hak gelince, yani hikayemizde ahır aydınlanınca sığırı zannettiği arslanı görecek ve korkacaktır.



   Allah'tan hakikaten alimler korkar. Gerçeği olduğu gibi görenler, yani alimler Allah'tan elbet en iyi korkan, seven ve yaşantısını ona göre düzenleyendir.






Hikayeler